Öğrenme Bozukluğu Tanısı Almış Çocuklarla Dans Hareket Terapisi
Bu özette, İstanbul Bilgi Üniversitesi Dans Hareket Terapisi Sertifika Programı kapsamında, Güner ve Toska (2016) tarafından bitirme projesi olarak sunulan, öğrenme bozukluğu tanısı almış 8-9 yaş çocukları ile yapılan dans terapi çalışmasına değinilecektir. Bu çalışmayla, öğrenme sorunları yaşayan çocukların tedavisinde, özel eğitim çalışmalarında eksik kalan kaba motor becerilerin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Özellikle bu soruna sahip olan çocuklara özgü işlevsel olmayan motor hareketler ayırt edilerek; DHT metodolojisine dayanan, gözlenebilir bir müdahale programının ortaya konması hedeflenmiştir. Çalışma dört özgül öğrenme bozukluğu tanısı almış 8-9 yaş grubu çocukla, haftada bir, 60 dakikalık, 12 grup oturumu şeklinde planlanmıştır. |
Belirlenen hedefler doğrultusunda yarı yapılandırılmış bir program oluşturulmuştur. Ancak bunun yanı sıra, genel olarak grubun ihtiyaçlarına yönelik olarak anlık değişimlere olanak sağlayan ve o anda ortaya çıkan ihtiyaca göre şekillenmeye izin veren bir çalışma biçimine fırsat tanınmıştır.
Her bir oturum planı, genel olarak beş aşamadan oluşmuştur. Bunlardan birincisi gruba özgü tanıdık bir hareketle güven arttırıcı giriş ritüelinin uygulanması, ikincisi grubu harekete hazırlayan ısınma çalışmaları, üçüncüsü o gün grupta çalışılacak ana temanın gruba sunulması ve harekete davet, dördüncüsü grubu yavaş yavaş dış dünyaya hazırlayacak soğuma çalışmaları ve beşincisi grubun yine tanıdık bir hareketle güven içinde ayrılmasını sağlayacak kapanış ritüeli olarak belirlenmiştir.
Grubun hareket bazlı hedefleri, yönergelerin anlamına uygun hareket edebilmek, mekanın büyüklüğünün farkına varabilmek, ağırlık eforuyla ilişki kurabilmek, köklenme becerisini geliştirmek, yeri geldiğinde kontrollü yeri geldiğinde serbest akışa geçebilmek, gerginlik akışını modüle etmek, kişisel alanlarını hissetmek, alt üst beden bağlantısını kuvvetlendirmek, çapraz bağlantıları kurabilmek, genel dikkat ve doğrudan dikkat kullanımının modüle edilmesi, örüntüsel hareketleri takip edebilmek ve özgün hareket cümlesi oluşturabilmek olarak özetlenebilir.
Bu amaçlarla Laban, Bartenieff, Kestenberg, Hackney hareket analizlerine dayanan terapötik yaklaşımlı dans/hareket çalışmaları yapılmıştır. Oturumlarda örtü, top, tahta bloklar, tünel gibi çeşitli materyallerin kullanımı, müzik, belirli hareket özelliklerinin ortaya çıkması yönünde planlanan oyunlar, çocuklar açısından temaların daha eğlenceli bir tarzda ele alınabilmesine yardımcı olmuştur.
Oniki haftalık seans sonucu gruba katılan çocuklardan, ailelerden ve okullarından alınan geri bildirimler de oldukça tatmin edici düzeyde olmuştur. Belirtilen görüşmelerde çocukların tümü için '' daha güvenli hareket ediyor'', ''düşüncelerini daha net olarak ortaya koymaya başladı'', ''beden duruşu daha kendinden emin'', ''dikkati arttı”, “sayfa düzeni daha iyi”, “okuma hızı arttı” gibi ifadeler kullanılmıştır. Bu ifadeler dışında, seanslara başlamadan önce çocuklardan alınan verilerle 12 haftalık seans sonrasında alınan veriler karşılaştırıldığında, yazı yazarken sayfa düzeni ve mekan kullanımı ve okuma hızlarında olumlu yönde gelişmeler olduğu kaydedilmiştir.
Bu çalışmanın daha da yaygınlaştırılması ve denenmesi açısından çalışmacılar konu ile ilgili protokol yazımı ve yeni grup çalışmaları planlamaktadırlar.
Her bir oturum planı, genel olarak beş aşamadan oluşmuştur. Bunlardan birincisi gruba özgü tanıdık bir hareketle güven arttırıcı giriş ritüelinin uygulanması, ikincisi grubu harekete hazırlayan ısınma çalışmaları, üçüncüsü o gün grupta çalışılacak ana temanın gruba sunulması ve harekete davet, dördüncüsü grubu yavaş yavaş dış dünyaya hazırlayacak soğuma çalışmaları ve beşincisi grubun yine tanıdık bir hareketle güven içinde ayrılmasını sağlayacak kapanış ritüeli olarak belirlenmiştir.
Grubun hareket bazlı hedefleri, yönergelerin anlamına uygun hareket edebilmek, mekanın büyüklüğünün farkına varabilmek, ağırlık eforuyla ilişki kurabilmek, köklenme becerisini geliştirmek, yeri geldiğinde kontrollü yeri geldiğinde serbest akışa geçebilmek, gerginlik akışını modüle etmek, kişisel alanlarını hissetmek, alt üst beden bağlantısını kuvvetlendirmek, çapraz bağlantıları kurabilmek, genel dikkat ve doğrudan dikkat kullanımının modüle edilmesi, örüntüsel hareketleri takip edebilmek ve özgün hareket cümlesi oluşturabilmek olarak özetlenebilir.
Bu amaçlarla Laban, Bartenieff, Kestenberg, Hackney hareket analizlerine dayanan terapötik yaklaşımlı dans/hareket çalışmaları yapılmıştır. Oturumlarda örtü, top, tahta bloklar, tünel gibi çeşitli materyallerin kullanımı, müzik, belirli hareket özelliklerinin ortaya çıkması yönünde planlanan oyunlar, çocuklar açısından temaların daha eğlenceli bir tarzda ele alınabilmesine yardımcı olmuştur.
Oniki haftalık seans sonucu gruba katılan çocuklardan, ailelerden ve okullarından alınan geri bildirimler de oldukça tatmin edici düzeyde olmuştur. Belirtilen görüşmelerde çocukların tümü için '' daha güvenli hareket ediyor'', ''düşüncelerini daha net olarak ortaya koymaya başladı'', ''beden duruşu daha kendinden emin'', ''dikkati arttı”, “sayfa düzeni daha iyi”, “okuma hızı arttı” gibi ifadeler kullanılmıştır. Bu ifadeler dışında, seanslara başlamadan önce çocuklardan alınan verilerle 12 haftalık seans sonrasında alınan veriler karşılaştırıldığında, yazı yazarken sayfa düzeni ve mekan kullanımı ve okuma hızlarında olumlu yönde gelişmeler olduğu kaydedilmiştir.
Bu çalışmanın daha da yaygınlaştırılması ve denenmesi açısından çalışmacılar konu ile ilgili protokol yazımı ve yeni grup çalışmaları planlamaktadırlar.