Estetik Sorumluluk Nedir?
Dışavurumcu Sanat alanının kurucularından Paolo Knill’in bütünlük algısı zedelenmiş topluluklarla yaptığı çalışmalara dayanarak ortaya çıkardığı estetik sorumluluk kavramı, sanatçıların, sanat terapistlerinin ve sanatı toplumsal dönüşüm alanlarında kullanan kolaylaştırıcıların kolektif sanat çalışmalarında birlikte çalıştıkları topluluğa karşı sahip olduğu sorumluluğu detaylı bir şekilde inceler. Topluluk üyelerinin sanat üretimine veya topluluk üyeleriyle birlikte oyuncu bir şekilde hareket etmeye karşı olan direnci olumlu bir dirençlilik haline dönüştürmenin yollarını aramak ve yüzeye çıkacak sanat ürünü ile ilgili bir ön tasarlama ve sonuç beklentisinden arınmış olmak alan tutucularının en temel sorumluluklarındandır. Bu konuşmada Dışavurumcu Sanat alanında karşımıza çıkan beş temel kavram (fenomenolojik yaklaşım, Poiesis, düşük beceri-yüksek duyarlılık, eşiksellik, imgeyle diyalog) üzerinden bütünlüğe giden bilinmezlerle dolu yolda alan tutucu olarak estetik alanı genişletmenin ve bu kırılgan alanda katılımcıların ihtiyaçları doğrultusunda duyarlılıkla müdahele etmenin sorumluluğunu inceleyeceğiz. Ayrıca, sanatı kamusal alana taşıyıp toplulukları bu eserlere aktif bir şekilde tanıklık etmeye veya birlikte üretmeye davet eden iki sanatçı üzerinden sanatın toplumsal bütünleşmeye ve dönüşüme nasıl katkı sağlayabileceğini tartışacağız. Colombia’lı sanatçı Doris Salcedo’nun ülkesinde yaşanan kutuplaşmalar sonucunda toplumsal dayanışmanın kırıldığı zamanlarda Bogota’da yaptığı toplumsal hafıza ve yas ile ilgili çalışmalar üzerinden sanatçının geçmişteki kayıpları ve yaraları iyileştirme konusunda nasıl bir estetik sorumluluğa sahip olduğunu anlamaya çalışacağız. Brezilyalı dramatürg ve tiyatro sanatçısı Augusto Boal’in katılımcı ve dönüştürücü tiyatro yöntemleriyle topluluklardaki kırılganlıkları temsil eden kişisel hikayeleri seyirci-oyuncu ayrışmasını ortadan kaldırarak kamusal alanda nasıl sahnelediğini izleyeceğiz. Son olarak Peru’da kurulmuş olan TAE Peru Dışavurumcu Sanat Enstitüsü’nün zor geçmişlere sahip olan bir ülkede dışavurumcu sanat terapisini kurumsallaştırmanın ve sahaya taşımanın nasıl bir sorumluluk içerdiğini inceleyeceğiz.
Öğr.Gör. Aylin Vartanyan Dilaver, Dr.(A)Aylin Vartanyan Dilaver Columbia Üniversitesi Alman Edebiyatı Bölümü’nde Yüksek Lisans Eğitimini tamamlamıştır. European Graduate School’da Dışavurumcu Sanat ve Sosyal Dönüşüm alanında doktora eğitimine devam etmektedir. İlgi duyduğu alanlar toplumsal cinsiyet bakış açısı ve post-hafıza, çatışma dönüşümü, Boal’in Ezilenlerin Tiyatrosu pratiği ve sanat yoluyla anlatıları dönüştürmektir.1994 yılından beri Boğaziçi Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu’nun bir üyesidir. Halen İleri İngilizce Biriminde Eleştirel Okuma ve Yazma dersleri vermektedir. 2006 yılından Boğaziçi Üniversitesi Barış Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde müdür yardımcılığı yapmaktadır. Merkez çalışmalarının bir parçası olarak konferanslar organize etmekte, eğitim malzemeleri hazırlamakta, öğrenciler, eğitmenler ve STK çalışanları ile çatışmaları dışavurumcu sanat yoluyla dönüştürme alanında atölyeler yürütmektedir.
|