Görsel Sanatlar Terapisi
Görsel sanat öğelerinin insan gelişimi; davranış, kişilik ve akıl sağlığı arasındaki destekleyici ve besleyici etkileşimine işaret eden Görsel Sanat Psikoterapisi (GSP), danışanın bir sanat psikoterapistinin rehberliğinde görsel ve plastik sanatın dilini kullanarak özgün ifadeler oluşturmasını içerir. Oluşturulan bu yeni ifadelerin ve anlamlarının seans esnasında keşfedilmesi ile danışanın farkındalığının artırılması, bilişsel becerilerinin geliştirilmesi, özgüveninin iyileştirilmesi; stres, yas, depresyon, kayıp v.b. travmatik deneyimler veya kronik hastalık semptomları gibi zorlu durumlarla daha başarılı bir şekilde başa çıkabilmesine katkıda bulunan bir sanat psikoterapisi türüdür. Görsel Sanat Psikoterapisi, yaratıcı süreçlerin başlı başına iyileştirici ve geliştirici oldukları anlayışını temel alır.
Görsel Sanatlar Psikoterapisi'nde renkli kalemler, pastel veya kuru boyalar; guaj, akrilik, yağlı boya gibi ıslak malzemeler; kil, oyun hamuru, tel ve benzeri heykel yapımına elverişli ürünler; kolaj ve asamblaj için kullanılabilecek renkli kağıtlar, dergiler ve doğadan toplanan dönüştürülebilir atıklar ile çeşitlendirilebilecek malzemeler aracılığıyla bireyin içsel süreç ve farkındalıklarını dışavurumsal yaratıcı ifadelere dönüştürmesi amaçlanır. (Malchiodi)
Sanatsal ifadelerin oluştuğu bu yaratıcı süreç esnasında danışan ve sanat psikoterapisti arasındaki destekleyici ilişki, kişiye rehberlik sağladığı kadar kişinin kendi sanatındaki anlamları bulması için de gereklidir (Malchiodi).
Görsel Sanatlar Psikoterapisi'nde renkli kalemler, pastel veya kuru boyalar; guaj, akrilik, yağlı boya gibi ıslak malzemeler; kil, oyun hamuru, tel ve benzeri heykel yapımına elverişli ürünler; kolaj ve asamblaj için kullanılabilecek renkli kağıtlar, dergiler ve doğadan toplanan dönüştürülebilir atıklar ile çeşitlendirilebilecek malzemeler aracılığıyla bireyin içsel süreç ve farkındalıklarını dışavurumsal yaratıcı ifadelere dönüştürmesi amaçlanır. (Malchiodi)
Sanatsal ifadelerin oluştuğu bu yaratıcı süreç esnasında danışan ve sanat psikoterapisti arasındaki destekleyici ilişki, kişiye rehberlik sağladığı kadar kişinin kendi sanatındaki anlamları bulması için de gereklidir (Malchiodi).
Sanat Terapisinde iki ana yaklaşımın varlığından söz edebiliriz:
- Özgür Spontane Sanatsal Yaratıcı Süreç
- Yapılandırılmış Yaratıcı Yaklaşım
Bazen belirli bir temanın, çoğu zaman ise bireyin malzeme ile etkileşiminden veya düşleminden doğan imgelerin serbestçe konu edildiği sanat psikoterapisinin, dolaysız bir biçimde imgelerin, duyguların ve düşüncelerin iç dünyasına eğildiği spontane yaratıcı süreçte sanat materyalleri aracılığıyla “hiçbir şeyden bir şey üretme” amacı güdülür.
Özgür ve spontane sanatsal ifadede ana ilham kaynağı birincil dürtü ve fantezilerden beslenen iç-ruhsaldır. Özgür ve spontane yaratıcı aktivitede bulunmak bir miktar gerilemeyi gerektirir. Danışanın içsel baskıları ve terapistin rehberliğiyle şekillendirilen malzemeyle uğraşılırken gerileme kontrol edilir. Düzenlenen duygusal ifadenin ortaya çıkmasını sağlayan kontrol edilmiş gerileme, egonun hizmetinde gerileme olarak tanımlanır (Kris, 1980).
Sanat terapisinin özü, sanatsal araçlar yardımıyla, danışanlara duygusal deneyim ve ifadelerini düzenlemek için olanak tanımaktır. Yaratıcı süreç ve ardından ortaya çıkan sanat ürünü, bireye anlama, anlamlandırma ve kelimelere dökülemeyen deneyimleri ifade etme fırsatı sunacaktır (Malchiodi; Murray).
Birtakım kuralların belirlenmesi (ör: dairesel çerçeve içine mandala uygulaması, sadece bir-iki renk ile oluşturulan resim çalışmaları...) ve/ veya malzeme kullanımının sınırlandırılması ile sanat malzemelerinin adeta bir kap (container) gibi bireyin duygu ve düşüncelerini taşıdığı çalışma biçimini yapılandırılmış yaratıcı yaklaşım olarak adlandırıyoruz. Bu yaklaşım kimi zaman çeşitli ifade yeteneklerinin ve sanatsal tekniklerin öğrenimini de içerebilir.
Sanatsal ürün, iç-ruhsal deneyimlerden uzaklığını kısmi olarak sürdürürken, kendisi ile gerçek bir nesne olarak ilişki kurulabilen dışsallaştırılmış bir simge olarak çeşitli işlevler sunar:
- Bölük ve dağınık ruhsal yaşam seanslar esnasında somut bir yapı ve görsel bir temsil kazanır. Sanat eseri yaratımında bulunan birey, kendine içsel yaşantısının geçişken ve öznel doğasını kayda geçiren görsel bir belge bırakmış olur.
- Bilinçdışı dürtü ve fantezilerin sanatsal materyallerin kullanımıyla somut sembollere çevrilmesi egoyu güçlendirirken, duygu ve deneyimlerin daha yüksek bir bütünleşme seviyesinde tekrar içselleştirilmesini de sağlar (Cavallo & Robbins, 1980).
- Sanatsal imge, danışan ve terapist arasındaki sözlü ve sözsüz paylaşımı geliştirerek (Malchiodi) ikilinin etkileşime geçmesi için sayısız imkan tanır.
Görsel Sanatlar Terapisi Çalışma Grubu için tıklayınız.