MÜLTECİLERLE SANAT TERAPİSİNDE KÜLTÜREL YETERLİLİK VE DUYARLILIK
Aslı ARSLANBEK
Aşağıdaki metin, hakları Routledge Publishing’e ait Art Therapy Practices for Resilient Youth kitabının, Annie Bonz, Sofia Casas ve Aslı Arslanbek-Evci tarafından yazılan “Conflict and Displacement: Finding Space for Creativity” isimli bölümünden çevrilmiştir.
“Terapistin kendi kültüründen izleri terapi odasına getirmesinden daha doğal ve kaçınılmaz bir şey olamaz. Ancak yine de yeni bir kültüre yaklaşım her zaman alçakgönüllülük ve duyarlılıkla yapılmalıdır. Kültürü statik bir konsept olarak görmektense karşısındakinin kültürel geçmişine ve deneyimlerine karşı kültürel alçakgönüllülük, yeniliğe ve öğrenmeye açıklık ve saygı ile yaklaşmalı; üstünlük duygusundan uzaklaşmalıdır. Kültürün nüanslarına karşı duyarlı olan terapistlerle çocuklar daha kolay ilişki kurar ve kendi kültürünü ifade özgürlüğü bulur. Kültürel farklılıklar grupta ortaya çıktığında kaçınmamak, aksine bu farklılıkları normalleştirerek uzlaşıya zemin hazırlamak önemlidir.
Savaş ve silahlı çatışma sebebiyle yerlerinden edilmiş kişilerle çalışırken, politik çatışma, gelir ve güç dağılımındaki adaletsizlik ve eşitsizlikler bilincinde olunması ve göz önünde bulundurulması gereken durumlardır. Talwar’ın (2015) bahsettiği gibi, terapist, “dil, duygular ve travmatik anıları” hedef alırken, sosyal, kültürel ve tarihi unsurları da sanat terapisi pratiğinin parçası haline getirmelidir. Eleştirel bir bilinçle kültürlerarası çalışan bir terapist olarak kendi rollerini de incelemelidir (s.101). Mültecilerle çalışırken çalışma etiğini oluştururken baskı rejimleri, sosyal dönüşüm, güç ve iktidar ilişkileri ve sınıf ayrıcalıkları gibi önemli sosyal konuları göz önünde bulundurmak gereklidir.
İyileştirme (restoration) kavramı, savaş sebebiyle yurdundan edilmiş bireyleri çatışma ve savaş öncesi var olan ve onlar için anlam ifade eden gelenekler ve kültürel pratikler ile yeniden buluşturmayı da içermektedir. İnsan ilişkilerinde normalleşme, yeniden bağlılık ve aidiyet yaratma da restorasyon için gereklidir. Bu bağlamda kültürel duyarlılıklara sahip sanat terapisi uygulamaları umut vadeden bir klinik müdahale yöntemi olarak karşımıza çıkıyor. Danışanın kendi geleneklerinden ortaya çıkan sanat ve zanaat pratiklerinin sanat terapisi seansında kullanılması, normalleşme ve entegrasyon sürecine katkı sağlayabilir.
Bitirirken, sanat terapistleri olarak belki de kendimize şunları sormamız gerekiyor:
“Türkiyeli bir sanat terapisti olarak Suriyeli, Afgan veya İranlı bireylerle çalışmak ne anlama geliyor? Danışan tarafından nasıl algılanıyorum? Bu algıyı daha eşit bir düzleme nasıl çekebilir, mültecilerle çalışırken klinik pratiğimi nasıl geliştirebilirim?”
Referanslar
Bonz, A., Casas, S., Arslanbek, A. (2018). Conflict and Displacement: Finding the Space for Creativity. In M. Berberian & B. Davis (Ed.), Art Therapy Practices for Resilient Youth: A Strengths-Based Approach to At-Promise Children and Adolescent, New York: Routledge Publishing.
Talwar, S. (2015). Culture, diversity and identity: From margins to center. Art Therapy: Journal of the American Art Therapy Association, 32(3), 100–103. https://doi.org/10.1080/07421656.2015.1060563
Aslı ARSLANBEK
Aşağıdaki metin, hakları Routledge Publishing’e ait Art Therapy Practices for Resilient Youth kitabının, Annie Bonz, Sofia Casas ve Aslı Arslanbek-Evci tarafından yazılan “Conflict and Displacement: Finding Space for Creativity” isimli bölümünden çevrilmiştir.
“Terapistin kendi kültüründen izleri terapi odasına getirmesinden daha doğal ve kaçınılmaz bir şey olamaz. Ancak yine de yeni bir kültüre yaklaşım her zaman alçakgönüllülük ve duyarlılıkla yapılmalıdır. Kültürü statik bir konsept olarak görmektense karşısındakinin kültürel geçmişine ve deneyimlerine karşı kültürel alçakgönüllülük, yeniliğe ve öğrenmeye açıklık ve saygı ile yaklaşmalı; üstünlük duygusundan uzaklaşmalıdır. Kültürün nüanslarına karşı duyarlı olan terapistlerle çocuklar daha kolay ilişki kurar ve kendi kültürünü ifade özgürlüğü bulur. Kültürel farklılıklar grupta ortaya çıktığında kaçınmamak, aksine bu farklılıkları normalleştirerek uzlaşıya zemin hazırlamak önemlidir.
Savaş ve silahlı çatışma sebebiyle yerlerinden edilmiş kişilerle çalışırken, politik çatışma, gelir ve güç dağılımındaki adaletsizlik ve eşitsizlikler bilincinde olunması ve göz önünde bulundurulması gereken durumlardır. Talwar’ın (2015) bahsettiği gibi, terapist, “dil, duygular ve travmatik anıları” hedef alırken, sosyal, kültürel ve tarihi unsurları da sanat terapisi pratiğinin parçası haline getirmelidir. Eleştirel bir bilinçle kültürlerarası çalışan bir terapist olarak kendi rollerini de incelemelidir (s.101). Mültecilerle çalışırken çalışma etiğini oluştururken baskı rejimleri, sosyal dönüşüm, güç ve iktidar ilişkileri ve sınıf ayrıcalıkları gibi önemli sosyal konuları göz önünde bulundurmak gereklidir.
İyileştirme (restoration) kavramı, savaş sebebiyle yurdundan edilmiş bireyleri çatışma ve savaş öncesi var olan ve onlar için anlam ifade eden gelenekler ve kültürel pratikler ile yeniden buluşturmayı da içermektedir. İnsan ilişkilerinde normalleşme, yeniden bağlılık ve aidiyet yaratma da restorasyon için gereklidir. Bu bağlamda kültürel duyarlılıklara sahip sanat terapisi uygulamaları umut vadeden bir klinik müdahale yöntemi olarak karşımıza çıkıyor. Danışanın kendi geleneklerinden ortaya çıkan sanat ve zanaat pratiklerinin sanat terapisi seansında kullanılması, normalleşme ve entegrasyon sürecine katkı sağlayabilir.
Bitirirken, sanat terapistleri olarak belki de kendimize şunları sormamız gerekiyor:
“Türkiyeli bir sanat terapisti olarak Suriyeli, Afgan veya İranlı bireylerle çalışmak ne anlama geliyor? Danışan tarafından nasıl algılanıyorum? Bu algıyı daha eşit bir düzleme nasıl çekebilir, mültecilerle çalışırken klinik pratiğimi nasıl geliştirebilirim?”
Referanslar
Bonz, A., Casas, S., Arslanbek, A. (2018). Conflict and Displacement: Finding the Space for Creativity. In M. Berberian & B. Davis (Ed.), Art Therapy Practices for Resilient Youth: A Strengths-Based Approach to At-Promise Children and Adolescent, New York: Routledge Publishing.
Talwar, S. (2015). Culture, diversity and identity: From margins to center. Art Therapy: Journal of the American Art Therapy Association, 32(3), 100–103. https://doi.org/10.1080/07421656.2015.1060563