Müzik Terapi Tanışma Günleri
Özgür Salur, MA – Müzik Terapi Uzmanı
15 Kasım, Avrupa Müzik Terapi Günü. Nisan ayında SPD’nin düzenlediği Uluslararası Müzik Terapi Sempozyumu çerçevesindeki eğitimlerden tanıdığımız Doç. Dr. Esa Ala-Ruona’nın başkanlığını yaptığı Avrupa Müzik Terapi Konfederasyonu (EMTC), bu sene, çatısı altındaki 20 ülkenin müzik terapi birlikleri ile üçüncü kez bu günü kutladı.
Ülkemizde de ilk defa Müzik Terapi Derneği (MÜZTED) öncülüğünde aktif olarak kutlanan günün bu seneki teması “Değişimin Sesleri” idi. Ritim ve melodinin sesleri; vücudumuzla çıkardığımız, enstrümanlarla çaldığımız, değişimin kapısını aralayan sesler... Ve tabii sesler üzerinden kurulan ilişkiler ve bu ilişkilerin onarıcı gücü… MÜZTED, kasım ayı içerisinde Ankara, Eskişehir, İzmir ve İstanbul’da düzenlediği 5 müzik terapi etkinliğiyle müziğin değiştirme gücünü daha geniş bir kitleye aktarmayı hedefledi. Belli bir tıbbi veya psikopatolojik tanı kapsamına girmeyen kişilerin yanı sıra, tedavi sürecini sağlık kurumu dışında sürdüren kişilerin de dahil olduğu atölyelerde, müzik terapinin koruyucu ve önleyici boyutuna ağırlık verildi, topluluk içinde ve günlük yaşamda uygulanabilirliği ele alındı.
5 Kasım 2016’da Ankara’da gerçekleştirilen ilk organizasyon, Almanya’dan konuk olarak gelen müzik terapist Duygu Orlowski’nin, “Duygularım Hangi Tonda Duyuluyor?” isimli, yaratıcı müzik terapiyi deneyimleterek tanıttığı eğitim günü idi. Isınmayla başlayan çalışma hem grup hem de bireysel terapi uygulamalarının geniş örneklemelerinden sonra, soru-cevaba dayalı teorik bir bölümle sonlandı. Birçok farklı alandan gelen katılımcılar, müzik terapiyi çok boyutlu şekilde tanıma şansı buldular.
Bir sonraki hafta sonu, iki ayrı şehirdeki etkinlikleri kapsıyordu. 12 Kasım, cumartesi günü, Eskişehir Alzheimer Derneği Bakımevi’nde gerçekleştirilen AÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü- Kognitif Nörobilim ve Nörolojik Müzik Terapisi Ünitesi destekli organizasyonda, Prof. Dr. Şükrü Torun önce “Müzik Neden Unutulmaz?” başlıklı konferansta müziğin beyinde yaygın ve çok büyük sinir şebekelerinde nasıl işlendiğini ve unutkanlıkla seyreden Alzheimer hastalığında bile müzik belleğinin göreceli olarak korunuşunu anlattı. Nörolojik müzik terapinin, nöro-rehabilitasyonda etkili bir terapötik yaklaşım olarak nasıl kullanıldığının bilimsel verilerle sunuluşunun ardından müzik-beyin etkileşimlerinin kullanıldığı müzikal bellek güçlendirici çalışmalardan (Akılcı Bilimsel Aracılık Modeli -The Rational Scientific Mediating Model) örneklere yer verildi.
İzmir’de ise 12-13 Kasım’a yayılan programda psikolog ve stajyer müzik terapist Aslı Özyıldız, eski kanser hastaları ve yakın zamanda yanık tedavisi görmüş kişilerle çalıştı. KANSADER’in destek olduğu ve Molimo Sanat ve Danışmanlık’ta yapılan etkinlikte temel hedef grubun oluşturduğu güvenli alanda yeni ifade ve dinleme biçimleri geliştirmekti. Ayrıca Özyıldız, ülkemizdeki tüm müzik terapi günleri etkinliklerinin EMTC ile koordinasyonunu sağlayan isimdi.
Sonraki hafta 16 Kasım günü İstanbul’da, müzik terapist Danny S. Lundmark, anne ve bebeklerle bir müzik terapi atölyesi gerçekleştirdi. Bütün Dans’ta düzenlenen ve 15-25 ay arası bebekler ve annelerine sunulan atölyede hedef, küçükleri müzikle tanıştırmak ve huzursuz anlarında onlara odaklanacak müzikal bir nokta oluşturmaktı.
22 Kasım günü, yine İstanbul’da, İstanbul Üniversitesi, İTF, Psikiyatri Anabilim Dalı’nda bir etkinlik daha yapıldı. İÜ İTF bünyesinde Doç. Dr. Nurhan Eren öncülüğünde devam eden Ruhsal Bozukluklarda Sanat Psikoterapileri Kursu’nda, benim müzik terapi üzerine yapacak olduğum atölyeye, bugün vesilesiyle dışarıdan dahil olmak isteyen katılımcılar için 15 kişilik bir gözlemci kontenjanı açtık. “Duygusal Dışavurumla Değişimi Hedeflemek: Metafor Temelli Oyunlarla Müzik Terapi Atölyesi” başlıklı çalışmada, ilk kez bir araya gelen ve toplamı 40’ı geçen sayıda katılımcıyla yapılan ısınmanın ardından beden perküsyonu ve müzikal doğaçlama uygulamaları deneyimlendi.
Kasım ayına yayılan geniş çerçeveli etkinlikler, müzik terapinin birbirinden ne kadar farklı alanlarda faydalı olabileceğini katılımcılara deneyimleterek göstermeyi hedeflemekteydi. Bu ve benzer çalışmalar sayesinde müzik terapinin bilinirliği, ülkemizde hızla artıyor. Bu hızlı artış ve yayılmada pay sahibi olan, bilimsel düzlemden çıkmadan ve evrensel uygulamalarla entegre olarak çalışmayı düstur edinen MÜZTED’e ve değerli başkanı Doç. Dr. Burçin Uçaner Çifdalöz’e, ayrıca etkinliklerin gerçekleşmesinde özverili çabaları ve yarattıkları imkanlar için tüm atölye düzenleyicilerine ve görevli ekip üyelerine gönülden teşekkür ediyor; çalışmalarında başarılar diliyorum.
Müziğe daha çok zaman ayırdığımız, huzurlu günler dileğiyle…
Ülkemizde de ilk defa Müzik Terapi Derneği (MÜZTED) öncülüğünde aktif olarak kutlanan günün bu seneki teması “Değişimin Sesleri” idi. Ritim ve melodinin sesleri; vücudumuzla çıkardığımız, enstrümanlarla çaldığımız, değişimin kapısını aralayan sesler... Ve tabii sesler üzerinden kurulan ilişkiler ve bu ilişkilerin onarıcı gücü… MÜZTED, kasım ayı içerisinde Ankara, Eskişehir, İzmir ve İstanbul’da düzenlediği 5 müzik terapi etkinliğiyle müziğin değiştirme gücünü daha geniş bir kitleye aktarmayı hedefledi. Belli bir tıbbi veya psikopatolojik tanı kapsamına girmeyen kişilerin yanı sıra, tedavi sürecini sağlık kurumu dışında sürdüren kişilerin de dahil olduğu atölyelerde, müzik terapinin koruyucu ve önleyici boyutuna ağırlık verildi, topluluk içinde ve günlük yaşamda uygulanabilirliği ele alındı.
5 Kasım 2016’da Ankara’da gerçekleştirilen ilk organizasyon, Almanya’dan konuk olarak gelen müzik terapist Duygu Orlowski’nin, “Duygularım Hangi Tonda Duyuluyor?” isimli, yaratıcı müzik terapiyi deneyimleterek tanıttığı eğitim günü idi. Isınmayla başlayan çalışma hem grup hem de bireysel terapi uygulamalarının geniş örneklemelerinden sonra, soru-cevaba dayalı teorik bir bölümle sonlandı. Birçok farklı alandan gelen katılımcılar, müzik terapiyi çok boyutlu şekilde tanıma şansı buldular.
Bir sonraki hafta sonu, iki ayrı şehirdeki etkinlikleri kapsıyordu. 12 Kasım, cumartesi günü, Eskişehir Alzheimer Derneği Bakımevi’nde gerçekleştirilen AÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü- Kognitif Nörobilim ve Nörolojik Müzik Terapisi Ünitesi destekli organizasyonda, Prof. Dr. Şükrü Torun önce “Müzik Neden Unutulmaz?” başlıklı konferansta müziğin beyinde yaygın ve çok büyük sinir şebekelerinde nasıl işlendiğini ve unutkanlıkla seyreden Alzheimer hastalığında bile müzik belleğinin göreceli olarak korunuşunu anlattı. Nörolojik müzik terapinin, nöro-rehabilitasyonda etkili bir terapötik yaklaşım olarak nasıl kullanıldığının bilimsel verilerle sunuluşunun ardından müzik-beyin etkileşimlerinin kullanıldığı müzikal bellek güçlendirici çalışmalardan (Akılcı Bilimsel Aracılık Modeli -The Rational Scientific Mediating Model) örneklere yer verildi.
İzmir’de ise 12-13 Kasım’a yayılan programda psikolog ve stajyer müzik terapist Aslı Özyıldız, eski kanser hastaları ve yakın zamanda yanık tedavisi görmüş kişilerle çalıştı. KANSADER’in destek olduğu ve Molimo Sanat ve Danışmanlık’ta yapılan etkinlikte temel hedef grubun oluşturduğu güvenli alanda yeni ifade ve dinleme biçimleri geliştirmekti. Ayrıca Özyıldız, ülkemizdeki tüm müzik terapi günleri etkinliklerinin EMTC ile koordinasyonunu sağlayan isimdi.
Sonraki hafta 16 Kasım günü İstanbul’da, müzik terapist Danny S. Lundmark, anne ve bebeklerle bir müzik terapi atölyesi gerçekleştirdi. Bütün Dans’ta düzenlenen ve 15-25 ay arası bebekler ve annelerine sunulan atölyede hedef, küçükleri müzikle tanıştırmak ve huzursuz anlarında onlara odaklanacak müzikal bir nokta oluşturmaktı.
22 Kasım günü, yine İstanbul’da, İstanbul Üniversitesi, İTF, Psikiyatri Anabilim Dalı’nda bir etkinlik daha yapıldı. İÜ İTF bünyesinde Doç. Dr. Nurhan Eren öncülüğünde devam eden Ruhsal Bozukluklarda Sanat Psikoterapileri Kursu’nda, benim müzik terapi üzerine yapacak olduğum atölyeye, bugün vesilesiyle dışarıdan dahil olmak isteyen katılımcılar için 15 kişilik bir gözlemci kontenjanı açtık. “Duygusal Dışavurumla Değişimi Hedeflemek: Metafor Temelli Oyunlarla Müzik Terapi Atölyesi” başlıklı çalışmada, ilk kez bir araya gelen ve toplamı 40’ı geçen sayıda katılımcıyla yapılan ısınmanın ardından beden perküsyonu ve müzikal doğaçlama uygulamaları deneyimlendi.
Kasım ayına yayılan geniş çerçeveli etkinlikler, müzik terapinin birbirinden ne kadar farklı alanlarda faydalı olabileceğini katılımcılara deneyimleterek göstermeyi hedeflemekteydi. Bu ve benzer çalışmalar sayesinde müzik terapinin bilinirliği, ülkemizde hızla artıyor. Bu hızlı artış ve yayılmada pay sahibi olan, bilimsel düzlemden çıkmadan ve evrensel uygulamalarla entegre olarak çalışmayı düstur edinen MÜZTED’e ve değerli başkanı Doç. Dr. Burçin Uçaner Çifdalöz’e, ayrıca etkinliklerin gerçekleşmesinde özverili çabaları ve yarattıkları imkanlar için tüm atölye düzenleyicilerine ve görevli ekip üyelerine gönülden teşekkür ediyor; çalışmalarında başarılar diliyorum.
Müziğe daha çok zaman ayırdığımız, huzurlu günler dileğiyle…