SANATÇIYLA BULUŞMA 4, SEÇKİN PİRİM' LE BULUŞMA

Bihter Yasemin Adalı
​Fulya Kurter 

19 Ekim’de “Sanatçıyla Buluşma” serisinin dördüncüsü kapsamında  bu defa çağdaş sanatın heykel ve enstelasyonun önemli isimlerinden Seçkin Pirim ile bir araya geldik. Atölyenin ilk kısmında yaptığımız söyleşide, yaratıcı süreç ile kişisel yaşam temalarının  nasıl birbiriyle etkileştiğini  takip ederken, kaygı ve yaratıcılık ilişkisini yeniden düşünmeden yapamadık. Sanatçının söyleşide de paylaştığı “hypochondriac” isimli sergisine eşlik eden kişisel sürecini ve deneyimlerini dinlerken,  Danimarkalı filozof Kierkegaard’ın “insan ne denli özgün ise, kaygısı o denli derin olur” sözünü anımsadık.

Buluşmanın ikinci bölümünde ise,  en kadim heykel malzemelerinden biri olan alçı ile  sabitlik ve durağanlık üzerine bir deneyim yaşadık. Bir dakika bile sabit durmaya alışkın olmadığımız yoğun şehir hayatının ritmine oldukça kontrast düşen duyusal bir etkinlikti. Alçının vakit geçtikçe değişen kıvamı ve nerdeyse 40 dereceyi aşan ısısının yavaş yavaş yükselişini hissetmek adeta bir mindfulness (farkındalık) meditasyonu gibiydi. Öyle ki, o gün atölyeden ayrılırken, her birimizin yüzünde, yüreğinde bir hafiflik beliriverdi. Yaşamın hızlı akışında bir duraksama yarattığı için çok ama çok teşekkür ettik Seçkin Pirim’e.

Bu atölyesini ziyaretinin en büyük süprizi ise sanatçının ‘Kütüphane Heykelleri’ başlığıyla adlandırdığı, diğer eserlerine göre daha az bilinen eserleri ile karşılaşmaktı. Bir kitap olarak ciltlenmiş, ellerimizin arasında tutup kavrabildiğimiz bu yapıtlar, sayfalarında yazı ve resim yerine farklı şekillerde laser ile kesilmiş delikler barındırıyordu. Sayfalardaki deliklerin üstüste binmesiyle ortaya çıkan geometrik boşluklar üst üste bindikçe, ayrı bir form yapılanıyor, insanı içine sürükleyen kıvrımlı tüneller oluşturuyordu. ‘Seckin Pirim’in eserlerinde katman katman yapılanan heykel formları izleyenin imgeleminde bir ağacın kesitinde gördüğümüz iç içe geçmiş daireleri canlandırıyor. 

Seçkin Pirim askerlik yaptığı sürede keşfettiği kağıt heykel yapımı sürecinin anlatım dilini Kibrit Kutusu (2012) adlı eserlerininden sonra, Psikiyatrist Penceresi (2016) ve bir çok eserinde kullanıyor. Aynı merkezi paylaşan geometrik formlar tıpki bir ağacın kesitinde gördüğümüz iç içe geçmiş daireler gibi zamanın geçişini anlatıyor. Nasıl ki bir ağacın yatay kesindeki iç içe geçmiş daireler geçmiş yılların iklim koşullarını anlatıyorsa, Seçkin Pirim’de 80 kağıdı üst üste bindirerek oluşturduğu tüneller izleyicisinin imgeleminde dar boğazları ve ferah zamanları ile 80 yılın yani ortalama bir ömürlük sürenin geçiş halleri ve yaşamın seyrini dair tasarılar canlandırıyor. 

Seçkin Pirim’in anlatım dilini bir sanat terapisi yönergesine dönüştürmek istesek nasıl olurdu diye düşünüp, konuşurken Zaman Tüneliadını verdiğimiz heykel yapımı çalışması için yönerge oluşturduk. Sizlerle sanatçıyla buluşma etkinliğinde topladığımız ilhamı bu yönerge vasıtasıylapaylaşmak istedik. Etkinliği kendiniz deneyimleyebilir, ihtiyaçlarına uyumlu olduğunu düşündüğünüz kişilere sunabilirsiniz. 

Her birimizin yüzünde, yüreğinde bir hafiflik ve keyifle kutsal bir alandan; atölyeden ayrılırken, çok ama çok teşekkür ettik Seçkin Pirim’e. Derneğimize verdiği destek ve yaşattığı deneyim için kendisine yeniden teşekkür ediyoruz. 

Şimdiden Keyifli Çalışmalar!
 ZAMAN TÜNELİ 

Amaç: Geçmiş, Şimdi ve Gelecek arasında bağlar kurma, Umut, Planlama
 
Süre: 45 Dk.- 1 Saat

İhtiyacınız olan malzemeler:
10 cm x 10 cm kesilmiş 3 adet 4 mm kalınlığında fotoboard, kurşun kalem, maket bıçağı ve tutkal. Yapıştırma işlemi tamamlandıktan sonra, sabitlemek için ise ağır bir kitap. 

Yönergeler:

Yılın sonuna yaklaşırken 2018’i düşünün, nasıl bir yıldı? Daraldığınız bir yıl mıydı, yoksa geniş ve rahat hissettiğinız bir yıl mı? Köşeli ve katı bir yaşam biçimi mi hakimdi yoksa yuvarlak hatlı mı? Bu sorulara yanıtınıza bağlı kalarak kurşun kalem ile fotoboard’a bir şekil çizin. 

Daha da geçmişe dönük düşünüp, 2017’yi hatırlayın o nasıl bir sene idi? Şeklini kurşun kalem ile diğer fotoboard’a çizin.

Şimdi ise, gelecek seneyi düşünün. 2019’a dair tasarılarınızı, arzu ve dileklerinizi hissedin. Bu isteklere yer açacak bir şekil çizin. 

Çizdiğiniz  tüm şekillerin içi boş kalacak şekilde maket bıçağıyla  kenarları bozmadan ortadan delikler açarak kesin.

Bu üç kartonu kronolojik sıraya göre üst üste bindirip, hafifçe tutkallayın. Üzerinde 10-15 dakika ağır bir kitabı beklettikten sonra, oluşturduğunuz zaman tüneline bakın. Bu heykelcik, sizin geçmiş-şimdi-gelecek arasında devinen hayatı akışınızı Seçkin Pirim’in diliyle anlatıyor.

İstediğiniz kadar ileriye yada geriye dönük düşünerek, zamanı yani görünmez olanı görünür hale getirebilirsiniz.1’er yıllık katmanlar yerine 5’er yada 10’ar yıllık katmanlar yapmanız yaşamınızın dar-sıkı-geniş-ferah akışına mimari bir derinlikten bakarak farklı perspektifler elde edebilirsiniz.