Sonsuz Sürgün
Gülsüme Oğuz
Antik mitler ve dini kutsal kitaplar insanın yaratılış hikayesiyle başlar. Çok ilginçtir ki bu hikayeler bir mekandan ya da boşluktan bahsederek başlar ve ardı ardına gelen bir yerden başka bir yere sürgün edilme hikayeler ile devam eder. Her bir sürgün edilme ve yeniden yerleşme deneyimi soyunu devam ettirme şansı ile sonuçlanır. Antropolojik çalışmalar ise ilksel topluluklardan sürülen genç erkeklerin yuvalarına geri dönüp muktedir babayı öldürerek ama yine de farklı yaşam alanlarına serpilerek soylarını devam ettirmiş olduğunu göstermektedir. Psikanalitik literatür insanın ruhsal gelişimini anne karnından memesine, kucağından eteğine ve oradan da dış dünyaya bir çeşit sürgün edilmeyle mümkün olduğunu açıklar. Bu sürgüne karşı geliştirdiğimiz araçlar sayesinde ruhsal birliğimizi sağlarken diğer yandan atalarımızdan miras aldığımız suçluluk ve utanç duygularıyla içsel mücadelemizi sürdürürüz. Bugün dahi insan toplulukları olarak suçluluk ve utanç gibi kabul edilmesi zor duygularla başedemediğimiz için başka insan topluluklarının yaşam alanlarını işgal ediyor; yaşanmaz hale getiriyor ve o toplulukları yerlerinden etmeye devam ediyoruz. Yerini terkedep başka yaşam alanlarına kavuşanlarımız hayatta kalma şansına eriyor. Yerleşik olanlarımız ise gelen göçmenleri kabul etmekte zorlanıyor. İnsanlık tarihini psikanalitik bir bakışla gözden geçirmek başedilmesi zor duyguları ve suçları kabul etmemizi kolaylaştırabilir; daha yaşanabilir bir dünya yaratma amacına hizmet edebilir.
Konuşmacı Hakkında:
Gülsüme Oğuz Uludağ Üniversitesi Psikoloji Bölümü ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programı mezunudur. Sanat Psikoterapileri Derneği kurucu üyesidir. Yaklaşık 7 yıl boyunca Istanbul Tıp Fakültesi'nde eğitimlere katılmış ve gönüllü olarak bireysel ve grup terapilerinde görev almıştır. Bu süre zarfında Fotoğrafla Terapi alanında özgün bir program geliştirmiş ve uygulamıştır. Yaklaşık 10 yıl ev içi şiddet, işkence ve savaş mağduru gruplarla çalışmıştır. Psikoanalitik yönelimli bireysel terapi ve Fotografla Terapi çalışmalarını sürdürmektedir. Ar-el Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nde yarı zamanlı olarak çalışmaktadır.