SESLEMEK, ÜFLEMEK VE HAREKETE GEÇMEK ATÖLYESİ ÜZERİNE
Tugay Başar
Sanatçı Tugay Başar 10 Mart Cumartesi, SPD Dans Hareket Birimi etkinlikleri kapsamında “Seslemek, Üflemek ve Harekete Geçmek” adı altında yürüttüğü çalışmanın ardından, katılımcılara yaşattığı deneyimi kendi kelimeleriyle bakın nasıl tanımlıyor;
''Kalp atışlarımız düşünce hızımızı düzene koyar. Akşamüstü güneş batarken pedallara koyduğumuz ayaklarımızın bizi götürdüğü yerin ötesinde bulabiliriz kendimizi. Ses beden hareket ilişkisinde nefesimiz Kaptan Köşkü'nde oturur. Bunun için bize gerekli olan son derece basit araçlar, basit eylemlerdir aslında.. basit ve temel.. Seslemek, üflemek ve harekete geçmenin temelinde atılması gerekli tek bir adım vardır ki onu da bedenimiz doğal olarak yapmaktadır. Bedenimize doğal olarak hava girer ve sonra dışarı çıkar. Nefesin sese dönüşmesi, kolay ses veren bir nesneyle üflemeye dönüşmesi bir ân meselesidir. Birlikte ve birbirinden etkilenerek hareket ettikçe bedenin doğal olan hareketleri, bedenler arasında birbirine görünür olur. Bu süreçte gündelik olanla sanat sayılan arasındaki çizgi bir Kırılma Noktası oluşturur. Kırılma Noktası zaten bizde olanın bedenlerimizde ve bedenlerimize yakın olan ses veren nesneler enstrümanlar aracılığıyla bize görünür, ses ve hareket aracılığıyla dokunulur hissedilir olurlar. Gündelik hayatımızın içinde sürekli olan, rutin olan, kanıksadığımız ve bu nedenle gözümüze, kulağımıza ve ötesine görünmez olmuş olanla yeniden buluşma fırsatıdır bu.. Bu süreci deneyimlemiş olanlara, bu metnin söyleyecek sözü olduğunu düşünüyorum.'' Mıskalî Tugay Başar Sanatçı Etnomüzikolog, M.A. 3 Nisan 2018 |