Öğreti Yayıncılık tarafından yayınlanan “MÜZİK PSİKOLOJİSİ I-MÜZİK PSİKOLOJİSİNİN ABC’Sİ” kitabının yazarı Sena Gürşen Otacıoğlu ile müzik psikolojisi ve kitabı üzerine Marmara Üniversitesi müzik öğretmenliği bölümü son sınıf öğrencisi Melis Çelti’nin yaptığı söyleşiyi ilginize sunuyoruz. MÇ: Müzik ile psikolojiyi nasıl ilişkilendiriyorsunuz? SGO: Müzik ile psikoloji arasındaki ilişkiye ben doktora aşamasında başladım. Biz pedagoji eğitimi görüyoruz; fakat pedagoji ve psikoloji farklı alanlar. Psikoloji ile müziği birleştirme ve ilişkilendirmeye bu süreçte başlayarak algılama ve özgüven üzerine araştırma yapmaya başladım. Doktora danışmanım ile Türkiye’de ilk defa Müzikal Algılama Ölçeği (Otacıoğlu ve Aslan, 2007) geliştirdik. Başlangıç noktam bu idi. Müzikal Algılama Ölçeği’ni Atina’da bir konferansta sunduk. Yurtdışında çok büyük ilgi gören bu çalışmamızın geçerliliği ve güvenirliği çok yüksek bir testti. Psikoloji ilişkisine kendimde de gördüğüm sorunların da olduğu şu sorularla başladım diyebilirim; çalmamızı nasıl algılıyoruz? Kendimizi nasıl algılıyoruz? Aldığımız eğitimi nasıl adapte ediyoruz? Yüksek lisans tez danışmanlığımda da müzikal motivasyon ve müzikal özgüven üzerine çalıştık. Özgüvenin çok önemli bir şey olduğunu biliyoruz aynı zamanda bunlar eğitim psikolojisi dalları. Müzik ile psikoloji ilişkisinde müzikal algılama, motivasyon ve müzikal özgüveni Türkiye’de adapte ederek geliştirdik. Müzikal Özgüven Ölçeği Schmitt tarafından 1979 yılında geliştirilmiş olup G.Otacıoğlu ve Kocaarslan tarafından 2010 yılında güvenirlik analizleri yapılarak ve Türkçeye çevrilerek Türkiye şartlarında kullanılacak hale getirilmiştir. Ölçeğin cronbach alfa değeri .85 olarak saptanmıştır. Müzikal motivasyon ise orjinal adı " measure of motivation in music" Asmus tarafından 1989 yılında geliştirilmiş geliştirilmiş olan bir ölçekle ölçülebilir. Bu ölçeğin de Otacıoğlu ve Kocaarslan tarafından 2010 yılında Güvenirlik ve geçerlik çalışmaları yapılarak Türkiye'de uygulaması yapılmıştır. Ölçeğin Cronbach alfa değeri .96 olarak saptanmıştır. MÇ: Müzik eğitiminin çocuklar üzerinde sözel ve sayısal öğrenme düzeylerine olumlu katkı sağladığından bahsetmişsiniz. Siz piyano eğitmeni olarak öğrencilerinizde sosyal ve psikolojik olarak ne gibi değişimler gözlemlediniz? SGO: Doktora tezimin konusu olan dizgeli öğretime dayalı bir piyano metodu geliştirdik. Hacettepe üniversitesinden Prof. Dr. Veysel Sönmez ile çalıştık. Dizgeli öğretime dayalı metodu hiç piyano eğitimi almamış öğrenciler üzerinde uyguladık. Müzikal algılamada eğitim programı düzgün çalıştığı zaman hem ruhsal gelişimi hem de pedagojik gelişimi etkileyip aynı zamanda psikomotor beceriyi de geliştirmekte. Psikomotor gelişim duyuşsal alandaki başarıyı etkiliyor. Bu ölçeği kullanarak yaptığımız çalışmanın sonunda öğrencilerin algı, tutum, müzikal algılama ve performanslarında ciddi bir gelişme gördük. Bireylere özellikle şunu tavsiye ediyorum müzik eğitimine erken yaşta başlamakla geç yaşta başlamak arasında çok büyük fark var. Bu pedagojik olarak çok etkileyen bir faktör. MÇ: Karolyi’nin de dediği gibi ‘Müzik hem sanattır, hem de bir bilim dalıdır’. Müzik ve bilim ilişkisini nasıl açıklarsınız? SGO: Müziğin bir bilim dalı olduğunu müzik-matematik, müzik-fizik, müzik-psikoloji, müzik tedavi alanlarında yapılan ortak çalışmalar gösteriyor. Dolayısıyla müzik hem algılanabilmeli hem de akıl ile kavranabilmelidir. Bilim dalı olan müzik eğitimini verirken bireysel olarak kişiye özel eğitim vermeliyiz. Ben her zaman piyano öğrencilerimde kişiye uygun parça seçerken bu çocuk neyi algılayabiliyor, görsel hafızası mı kinestetik hafızası mı daha güçlü sorularına cevap arıyorum. Çabuk ezberleyebilen öğrenciye Mozart çaldıracaksın ki çok tekrarlı olduğu için rahat çalar ya da kinestetik hafızası güçlü olan çocuğa teknik eserler vereceksin. Müziği sevdirmek önemlidir. Biz öğrencileri ve kendimizi özgürleştiremedikten sonra bir değişim olmaz. Bu mesleği bizler geliştirmek zorundayız. Her şey kendini tanımakla ilgili onun için de davranış bilimi ve psikoloji kuramlarını öğrenmenin önemli olduğunu düşünüyorum. MÇ: Biraz da kitabı yazma sürecinizden bahsedebilir misiniz? SGO: Müzik psikolojisi dersini doktora eğitimim sırasında görmeye başladım. Kaynak eksikliği, bilgi azlığını saptadım. Kaynaklarımı toparlamaya 2005 yılında başladım. Uzun bir yoldu yazmak. Kaynak sorunu, çeviri sorunları ve maddi yönden ağrılı bir süreçti. İlk kitabımda insanların öncelikle konuyu anlamlandırmalarını istedim. İkinci kitabımda ise konuyu daha geniş ele almayı düşünüyorum. Daha detaya inip herkesin anlayabileceği bir şekilde yazmayı hedefliyorum. Ayrıca ele almam gereken bir diğer konu ise eğitim psikolojisinde kullanılan ölçeklerle müzik ve psikoloji ilişkisini çözme yaklaşımı. MÇ: Türkiye’de müzik psikolojisi alanı üzerine literatür eksikliği gözlemlenmektedir. Peki siz bu konu ile ilgilenenlere neler tavsiye edersiniz? SGO: Öncelikle yabancı dil şart. Müzik psikolojisi, pedagojisi ve eğitim psikolojisini tam olarak bilmiyoruz. Araştırmak ve cesaretli olmak gerekiyor. Ben de bu alanda araştırmacıyım sadece en cesaretlisiydim. Müzik psikolojisini araştıran, üzerine çalışan öğrenciler mutlaka şu kaynakları taramalılar. Bunlar başlangıç olabilir. Hallam, Hargreaves, Bandura, Abeles, Hodges. Benim kitabım biraz da bu işe yarayabilir diye düşünüyorum. Arkasındaki kaynaklara bakıp daha geniş ufuklarda bu alan ile ilgilenebilirler. MÇ: 2010 yılından beri Marmara Üniversitesi’nde müzik öğretmenliği doktora programında müzik psikolojisi dersi vermektesiniz, bir akademisyen olarak bu alanın Türkiye’de geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması adına ne gibi çalışmalar yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz? SGO: Alanın geliştirilmesi için profesyonel müzik eğitimi veren kurumlarda lisans ve yüksek lisans düzeyinde ders konmalı. Sadece doktorada bu dersi verebiliyoruz. Koyulmadığı için alan oldukça az biliniyor. Müzik psikolojisi ders olarak YÖK’ün programına girmeli. Ayrıca müzik pedagojisi dersi de mutlaka konulmalıdır. Bu konuda kişiler yetiştirilmesi ve bu alan üzerine çalışılması gerekiyor. MÇ: Sabah gazetesinin internet sitesinde çıkan ‘’müzik komadan uyandırıyor’’ adlı haberden bahsetmek istiyorum. Prof. Dr. Oruç Güvenç önderliğinde Tümata isimli grup müzik terapi ve müzik ile şifa üzerine çalışmalar sürdürüyor. Yeni atılan önemli bir adımla, sağlık bakanlığı bünyesinde “Geleneksel, Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Uygulamaları Daire Başkanlığı” kuruldu. Oruç Güvenç görüşmeler yaparak müzik terapistinin az olduğunu ve müzik terapisinin geliştirilmesi için tıp fakültelerine müzik, müzik fakültelerine tıp eğitiminin konulması için öneride bulundu. Gelişmekte olan ülkemiz için bu atılımın ileriye dönük iyi bir başlangıç olduğunu düşünüyorum. SGO: Sonuna kadar destekliyorum ve böyle bir uygulamanın çok faydalı olacağına inanıyorum, özellikle dış etkenler ve maddi olanaklar sağlandığında. Alanın gelişmesi ve müzik terapinin daha benimsenmesi için bir ders olarak okutulmasıyla büyük bir atılım olacağını düşünüyorum. MÇ: Derneğimizin amaçlarından biri de, fiziksel ruhsal ve sosyal sağlık için güçlü bir araç olan yaratıcı sanatların terapötik amaçla kullanılmasını, ülkemizde tanıtılması, toplumun yararına kullanılması, bu konuda çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlara destek verilmesini sağlamaktır. Ben de sizi müzik psikolojisini geliştirmek amacıyla derneğimizin müzik terapi çalışma birimine davet etmek istiyorum. SGO: Dernekle ilgili fikrim seninle oldu. Bu benim için de bir gelişme. Türkiye’de böyle bir derneğin olması gerçekten çok güzel. Bir çok sanat alanındaki kişilerin beraber çalışmaları yeni fikirler, gelişmeler ortaya çıkarmaları önemli. Ben de dernekle birlikte çalışmayı çok isterim. Kaynak: G. Otacıoğlu and Aslan.E.(2007).Measurement Of Musical Perception.The Teacher And The Teaching Profession:Current Research And International Issues. Marina-Stefania Giannakaki (Ed.),157-171. Atiner.
2 Comments
Sebahat Oğuz Kara
7/19/2018 10:31:13 am
Başarılar Ülkemiz için elzem çalışma bende aranıza katılmak isterim.
Reply
6/22/2021 10:31:35 pm
Aynı zamanda hem uzmanlık yolundaki bir psikolojik danışman olarak hem de güzel sanatlar fakültesi müzik bölümü lisans öğrencisi olarak böylesine güzel çalışmalardan henüz haberdar olmanın buruk sevinci içerisindeyim. Sena hocamızın çalışmaları henüz plan aşamasında olan çalışmalarıma çok büyük katkı sağlayacak ve umarım birgün psikoloji ve müzik alanına ben de katkı sağlayacağım, teşekkürler 😇
Reply
Leave a Reply. |
Melis ÇeltiMarmara Üniversitesi müzik öğretmenliği bölümü son sınıf öğrencisi, Müzik Terapisi ile ilgileniyor. Türkiye ve yurtdışındaki kaynakları araştırarak, kendi eğitim yol haritasını çiziyor. |